"Zihinin perdesine esin verici, canlı resimler
yansıtırsan yaşamında mükemmel şeyler olmaya başlar"
25 Haziran 2006, Pazar Rüyamda dolmuşta gidiyordum, yanımdaki güzel hanım saati sordu ve ona saatin tam olarak 14:17 olduğunu söyledim. O anda uyandım ve önümdeki saat tam olarak 14:17 yi gösteriyordu. Şimdi insan düşünmeden edemiyor, acaba hangisi gerçekti diye... Belki ben dolmuşta yolculuk yapan, güzel hanıma saati söyledikten sonra cama yaslanıp uyuyan bir gencim ve rüyamda buraya yazıyorum. İnsan birden herşeyi sorgulamaya başlar ya çoçuk gibi, sanırım o anlarımdan birini yaşıyorum. Hem saati soran hanım da güzeldi, ama tercih sorsalar acaba hangi tarafı tercih ederdim bilmiyorum.
"Kapıyı kapat, telefonları beklet ve gözlerini yum.
Birkaç derin nefes al. İki yada üç dakika sonra
rahatlamaya başladığını hissedeceksin. Sonra olmak ve
yaşamına katmak istediklerine dair tüm zihinsel
resimleri gözünün önünde canlandır."
İnsan hayatı ve onun bağlı olduğu gerçeklikler üzerinde fazla düşününce sıkılmaya başlıyor. Aslında buna sıkılmak denmez, çözüm bulamadığımız için ara vermek denir bence. Mesela, bir gün boyunca bir film*de duyduğunuz "What makes a man, the man?" sorusunu düşündüğümüzü varsayalım. Hani olmaz ya biz yine de varsayalım. Bir yerden sonra bulduğunuz kriterlerin bile kişiden kişiye göre değiştiğini görünce tüm hayelleriniz yıkılıyor. Onun için arada bir kendimizi rahatlatmamız gerekiyor sanırım... Çünkü;
"Tek bir olumsuz imge bile
zihin yapını zehirleyecektir."
Alıntılar: Ferrarisini Satan Bilge - Robin Sharma / sf: 71

2 yorum:

Asortik Krep dedi ki...

Bende bunları çok yaşarım ama benim rüyalarımda genelde iş olur..Yani işsel durumları daha önce yaşamışım gibi gelir ya da gerçek mi rüya mı anlayamam .

NoktasizvirguL dedi ki...

Kötü bişi ama itiraf edin :)

İzleyiciler